Kavramak, zamanı dondurabilmek gibidir.
Ölen bir andayız şimdi.
Soyut düşünce kavramları kehribarda saklamak gibi.
Fosilleşen tüm fikirleri yeniden keşfediyoruz şimdi…
Heraklitos’un kutsal ateşiyle buz tutmuş anılar da çözünebilir mi?
Logos’un eşsiz ahengi ile, düzenli aralıklarla kulağıma fısıldıyor filozof şair;
“Var olan her şey devinir.”
İki sinaps arasında oluşan bir bağlantıda,
Karadeliğin içinde duran an’da…
Hafıza dediğin şey, orada saklı olabilir mi?
Madem ki, içerdeki de dışarıdaki gibidir;
O halde duygular uzay-zamanı bükebilir
Ve çekim kuvveti, düşlemi tek bir noktada toplayabilir.
Tüm yörünge bir anda tersine dönebilir.
“Ve kıyamet vakti gelir…”
Varlık bulan tüm zamanlar derimin altında ilerlesin.
Her soluğum, Evren’in en uzak geçmişindeki yıldızların rüyalarından bir esintidir.
Kalp atışlarım, zamanı hızlandırabilir veya tamamen durdurabilir.
Ölen bir andayız şimdi.
“Donuk bir an üstelik.”
Henüz yaşanmamış bir hatıra; koşullanmış bir alegori…
Birileri Evren’in geleceğini önceden görebilir mi?
Anlık oluşan düşsel bir iletinin, keskin bir halüsinasyondan ne farkı olabilir?
Ne farkı olabilir!
Karanlık, sonsuz bir merdivenden üzerime doğru tırmanarak geliyor iblis.
Uçurumun kenarında duran tüm inancımla,
Seninle aramda kalan bir köprü hayal ediyorum…
Saçların, soğuk bir rüzgarda dağılıp gözlerimi kapatırken,
Öylece bekliyorum.
Ben gölgemle kavga ederken, arkamdan sinsice gülerek;
Hesap günü geldi diyorsun.
İblis, öyle bir bakıyor ki gözlerimin içine;
Zamanın başlangıcından beri benim için beklediğini düşünüyorum.
Sen de hep bu anı bekliyorsun.
Buruk bir an üstelik.
Başımı yere çarpıyorum…
Suyun üzerinden yansıyan ışık huzmeleri artık beni temsil etmiyor.
Bu bedende hüzünlü bir misafirim.
Adımı yoktan var ettim!
Bu anı çok uzun zamandır bekliyorum.
Ziyaret ettiğim bu bedeni zayıf buluyorum.
Korkuyorum…
“Işığı tanıdım; ancak aydınlıkta hala göremiyorum.”
İçimdeki o koca boşlukta yankılanan ses;
Zihnimin arka kapısından içeri çekilsin.
Ayın çekim kuvveti ile bilincimde yankılanan dalgalar
Karanlıkta bas tonlarında yükselir…
-Ve eksik parça yerine yerleşir.
Tanrı, daha en başından zihnime ilahi adaleti yerleştirdi.
Bu anı uzun zamandır bekliyorsun.
Kendi cehennemini kurgulayan tek canlı sen misin sanıyorsun?
Ölen bir andayız şimdi.
“Sonsuz bir an üstelik…”